18 Temmuz 2016 Pazartesi

Şiir Günlüğü-BİR AYRILIŞ HİKAYESİ

Kadın...

Sabırlıdır
Hassastır,
Duyarlıdır,
Anadır, 
Zorluklara göğüs gerer,
ufacık şeylerle mutlu olan Polyannadır,
Gözyaşı gözünün ucundadır,
Güzelliklerin resmidir,
Şarkıların ismidir...
Kadınları anlamak zor görünür, ama kalbine ulaştığınızda bağımlısı olunur,
21. Yüzyılda hala kadına şiddet, tecavüz, sarkıntılık, dayak, kaba kuvvet yaşanması ve hala bunları konuşmamız ne kadar kötü... 
Keşke hep güzellikleri konuşsak tıpkı kadın gibi...
Kadının gözleri kalbi ısınınca parlar,destek olunduğunda ışıldar, gülleri sevince masumlaşır, saçı okşanınca yumuşar, kadının gözünde bütün ruh hali görülür, görülmeye değecek her şekilde...

Yıllar önce ilk defa bu şiiri Can Dündar'ın "hayata ve siyasete dair" kitabında okumuştum. Nazım Hikmet'in şiirinde kadınla erkeğin sevgiye bakışını anlatıyor.


nazım hikmet, nazım hikmet ran, ayrılık şiiri, kadın ve erkek, sevgiye bakış
Bir Ayrılış Hikayesi


BİR AYRILIŞ HİKAYESİ

Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...

Nazım Hikmet RAN

14 Temmuz 2016 Perşembe

Baden Şehir Turu

Mayerling, Seegrotte ve Baden şehir turu
             Yolumuza Baden'e gitmek üzere devam ediyoruz. Şehir merkezine gelmeden kaplıcaların olduğu yer havası geliyor. merkezde duruyoruz. 
Seegrotte Yeraltı Mağarası

Seegrotte Yeraltı Mağarası




     
Seegrotte Yeraltı Mağarası
    Şehrin yaklaşık 30 km dışında yemyeşil Viyana Ormanlarının içerisinden geçerek Hinterbrühl kasabasında bulunan Seegrotte Yer Altı Gölüne doğru ilerliyoruz. İlk durağımız olan Seegrotte Yeraltı Mağarasının kapısında bu mağaranın oluşumu hakkında rehberimiz Mutlu Bey’in anlattıklarından sonra nemli havayı soluyarak ancak tek kişinin geçebileceği dar kaya duvarların içinden ilerliyoruz. Klostrofobisi olanların böyle bir ortama girmeleri zor.
Seegrotte Yeraltı Mağarası
Seegrotte Yeraltı Mağarası

Burası 1812 yılında alçı madeni çıkarılan bir maden ocağı olarak kullanılmış. 1912 de maden ocağını genişletmeye çalışılırken patlama sonucu 20 milyon litre su ile dolarak yer altı gölüne dönüşmüş. Göl; 6200 m2 alanda, 79 metre yerin altında bulunuyor. II. Dünya Savaşı sırasında aslen Avusturya asıllı olan Hitler, bu bölgeyi iyi bildiği için burayı gizli savaş uçakları yapımı için kullanıyor. Naziler tarafından Dünyanın ilk jet uçaklarından olan “Heinkel HE 162 Salamander” (tek motorlu jet savaş uçağı, tasarım: Spatz Heinhel) burada üretilmiş. Dünyanın sesten hızlı hareket eden ilk jet fabrikası, Heinkel HE 162 Salamander’in parçaları küçük bölümler içinde görünüyor.

Madenin ilerleyen bölümlerinde işçilerin dini ibadetlerini yerine getirmeleri için 1862 yılında kurulmuş  şapel 3.yüzyılda yaşamış olan Azize Barbara’ya adanmış mabet bulunuyor. Maden işçileri tarafından Azize Barbara “koruyucu” olarak kabul edilmiş. 
Seegrotte Yeraltı Mağarası

Şapelin üzerinde G ve A harfleri (Glück auf) bol şanslar anlamına geliyor. 
Uçak parçalarının bulunduğu, maden işçilerinin eşyalarının yer aldığı, at arabası eşyalarını bulunduğu küçük bölmeler yer alıyor.
 En alta indiğimizde kayık bizi bekliyor, çok sessiz, nemli, ışıklandırılarak aydınlatılmış, yine de loş bir ortam ve kayıkla gölün üzerinde sessizce ilerliyoruz. Kayık da sessiz biz de sessiz, yapılanları düşününce içimiz ürperiyor. Yaklaşık 10 dakikalık kayık gezimizden sonra tekrardan karanlık ve dar yoldan tek sıra halinde çıkıyoruz. Burada çalışan 2000 işçiye savaşın bitiminde Naziler tarafından benzin enjekte edilerek öldürüyorlar. Atlar sürekli karanlık ortamda çalıştıkları için dışarıya çıktıklarında kör oluyorlar, nasıl bir acımasızlık, akıl almıyor.
Seegrotte Yeraltı Gölü

Seegrotte Yeraltı Gölü

Seegrotte Yeraltı Gölü
Otobüsümüze binip Carmelite Manastırına geliyoruz. Mayerling Faciasının olduğu yer daha sonra Carmelit Manastırına dönüştürülüyor.
Prens Rudolf, karmelit manastırı, baden şehir turu, mayerling faciası, av köşkü
Carmelite Manastırı
Avusturya veliahdı Arşidük Rudolf ile sevgilisi Barones Maria Vetsera'nın 30 Ocak 1889 da, Viyana yakınlarındaki Mayerling köşkünde ölü olarak bulunmaları "Mayerling Faciası" olarak tanımlanıyor.
Carmelite Manastırı

Üzücü aşk hikayesi şöyle; Kraliçe Sisi ve Kral Franz Joseph’in 3 kızı ve 1 oğlu olur. Oğulları Veliaht Prens Rudolph,  1881 yılında Belçika Prensesi Stephanie ile evlenir ve ondan Elisabeth isimli bir kızları olur. Avusturya veliahdı Arşidük Rudolph ile Barones Maria Vetsera birbirlerine aşık olurlar. Kraliyet ailesi bu aşkı onaylamaz ve ayrılmaları yönünde baskı yaparlar. Bu aşkın kavuşma ile sonuçlanmayacağını anlayan aşıklar, 1889  yılında bir  gece yarısı Mayerling'de birlikte intihar ederler. 
Carmelite Manastırı
 Veliaht Prens ve  17 yaşındaki genç Mary Vetsera, birinci kattaki yatak odasında vurulmuş olarak bulunurlar. Facianın sebebi intihar olarak görülse de  intihar, cinayet ve daha bir çok sebep gösterilmiş, olayın nasıl olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunamamış. Bütün delillerin ve belgelerin ortadan kaybolduğu ve olay hakkında bilgisi olanların da konuşturulmadığını  öğreniyoruz.
Carmelite Manastırı

Carmelite Manastırı-Veliaht Prens Rudolph

Carmelite Manastırı
       Prenses Stephanie'yi de merak ediyorum, bir tarafta hüzünlü bir aşk hikayesi, bir taraftan da aldatılmış bir kadının hissettikleri... Kocası başka bir kadın için kendini öldürebiliyor, bir prenses de olsa sonuçta bir kadın. Veliaht prens ve sevgilisi Maria Vetseranın ölümünden sonra uzun süreli yolculuklar yapıyor. 1900 yılında,  Stephanie bir Macar asilzade ile  ikinci evliliğini yapar.
Carmelite Manastırı-Veliaht Prens Rudolph ve Prenses Stephanie
Carmelite Manastırı ve Mayerlin Faciasını anlatan tablo

         Bu olaydan sonra av köşkü Carmelite Rahibelerinin manastırına dönüştürülmüş. Rahibeler katı kurallar gereği, manastırı asla terketmiyor ve hiç kimse ile görüşmüyorlar. Köşkün ön kısmını geziyoruz, arka tarafındaki bina geziye kapalı. 
Carmelite Manastırı ve Mayerlin Faciasını anlatan tablo
      Carmelite Manastırında hediyelik eşyalarda satılıyor. Kendi yaptıkları krem gibi bir balları var, arkadaşım aldı, uçağa binmeden önce yanına el bagajına almış ve malesef uçağa almadılar , siz siz olun sakın böyle bir şey alırsanız yanınıza almayın...

Carmelite Manastırı veVeliaht Prens Rudolph'un ölümde ailesinin durumunu anlatan tablo
        Manastırdan sonra otobüsümüze binerek Baden'e gidiyoruz. Ünlü klasik müzik bestekarı Ludving van Beethofen'in evini gezmek için bir grup ayrılıyoruz. Beethofen evinde fazla eşya seven bir kişi değilmiş, sade bir evi var.
Ludving van Beethofen'in evi                 

        Beethofenle ilgili 2 film izlemiştim "Ölümsüz Sevgili (Immortal Beloved)" ve "Beethoven'ı Anlamak" (Copying Beethoven). Varlıklı bir ailenin çocuğu ve varlıklı bir şekilde ölüyor. Beethoven'ı Anlamak filminde 9.senfoniyi kulağı hiç duymazken bestelediğine insan inanamıyor. Beni coşturan eseri 5.senfoni, o kadar inişli çıkışlı ki insanı hem rahatlatıyor hem de hareketlendiriyor.
            Evinde fazla eşya bulundurmayı sevmediğini öğreniyoruz. Beethofen'ın aksi ve sinirli bir yapısı da varmış. 
Ludving van Beethofen'in evi

Ludving van Beethofen ve Ben

Ludving van Beethofen'in evi

Ludving van Beethofen'in evi ve Josph Haydn'ın resmi
       Beethoven'in evinden sonra tur rehberimiz eşliğinde öğle yemeğimizi yiyoruz, restoranın nesi meşhur diye soruyoruz ve peynir kızartmasını tavsiye ediyorlar, deniz ürünleri hariç her zaman önerilere açık bir insan olarak önerilen peynir kızartmasını denemek istiyorum, yanında sosla beraber geliyor, çıtır çıtır peyniri  beğenerek yiyorum...

Baden ve peynir kızartması

Baden ve peynir kızartması
        Kaplıca merkezi Baden'i geziyoruz, dükkanlarda birçok aromatik yağlar, takviye edici gıdalar ilgimi çekiyor.  Aslında zaman olsa da şifalı suyundan yaralanmak güzel olurdu...
Schöbrunn Sarayı
      Baden'den sonra yolumuza Schöbrunn Sarayına yani Habsburg Hanedanının yazlık sarayı olarak kullandıkları yere gidiyoruz, Baden şehir turunun son durağı olduğu için sarayı gezmektense bahçeşini gezmeyi tercih ediyorum. Umarım bir gün yolum yine düşer ve en az 5-6 saatte incelenecek saray turuna katılırım.  
    1569'da İmparator Maximilian II,Viyana nehrinde büyük bir su ovasını satın alır. II. Maximilian sarayın bulunduğu bölgede kaynayan bir su görür ve sudan biraz içer. Suyun tadını beğenir,buraya bir çeşme yapılmasını emreder. Bu çeşmeye "güzel çeşme" anlamında "Schönbrunn" adını verir. Ülkede en önemli kültürel anıtların bulunduğu saray 1960 yılından beri Viyana'ya gelen turistlerin ilgisini çeken bir yer olmuş. Schonbrunn Sarayı'nın ve bahçesinin yapımı 1744-1749 yılları arasında Fransa Kraliçesi Maria Antoinette'nin annesi İmparatoriçe Maria Theresia tarafından tamamlatılmış. II. Viyana Kuşatmasında etrafındaki binalar yok edilmişve bu saray yazlık saray olarak kullanılmaya başlanmış. Saray İmparator Franz Joseph'in eşi, İmparatoriçe Elisabeth'in en sevdiği yer haline gelir, bu bahçede günde 6 saat spor yaptığını ve günde bir elma ile ayakta durabildiğini öğreniyoruz. İmparatoriçe Elisabeth'in beli bir çocuğun beli kadar inceymiş. Genel olarak mutsuz, kraliyet kurallarına karşı bir imparatoriçeymiş. Oğlunun ölümünden sonra daha mutsuz olmuş. Bir gezisi sırasında bir bıçak darbesiyle öldürülmüş ve halk tarafından kahraman olarak görülmüş. Avusturya'da Mozart ve İmparatoriçe Elisabeth'in resimlerini, hediyelik eşyalarını, posterlerini her yerde görüyoruz.
Schöbrunn Sarayı
    Baden şehir turu; Seegrotte Yeraltı Mağarası, Carmelite Manastırı, Baden'de bulunan Ludving van Beethofen'in evi ve şehir içi gezisi, yemek yediğimiz yer gayet detaylı ve güzeldi, Schöbrunn Sarayı'nın sadece bahçesini gezebildik ve bir gün ayrılması gereken bir yerdi. 
     Aklımda Kraliçe Elizabeth'in güzelliği ve mutsuzluğu, Veliaht Prens Rudolph'un hüzünlü aşk hikayesi, Seegrotte Yeraltı Mağarasında Hitlerin insanları öldürmesi ve o sessizlik, Avusturyada Mozart ve Beethofen yaşadığı halde neden her yerde Mozart'ın resimleri bulunduğu kaldı...
Schöbrunn Sarayı ve http://incidentatlar.blogspot.com.tr/


13 Temmuz 2016 Çarşamba

Kereviz Kızartması

Kereviz Kızartması
      Kerevizle arası olmayan biri olarak portakallı zeytinyağlı kereviz ve kereviz kızartmasını seviyorum. Kereviz kızartmasını sıcak yediğiniz zaman tadının güzelliğini hissedersiniz, soğuduğu zaman o tadı alamıyorum, tarator sos yapamadığınız zaman sarımsaklı yoğurt da güzel yakışıyor.

kereviz yemekleri, sıcak mezeler, sağlıklı yemekler, kereviz topları
Kereviz Kızartması


Malzemeler
1 kereviz
1 yumurta
Yarım limonun suyu
Yarım su bardağı galeta unu(galeta yoksa beyaz un da olur)
Tuz
Karabiber
Kızartmak için sıvı yağ

Tarator sos için;
2 kaşık mayonez,
2 kasık yoğurt
1 dilim kuru ekmek
2 yemek kaşığı iri çekilmiş ceviz
İsteğe bağlı 1 diş sarımsak ve pul biber,

Kerevizin kabuğunu soyulur ve yuvarlak şekilde dilimlenir.
Kaynayan suya limon sıkılır,6-7 dakika haşlandıktan sonra kağıt havlu üzerine alınır.
Kasede yumurta çırpılır. Kereviz dilimleri önce yumurtaya sonra galeta unu, tuz, karabiber karışımına bulanıp kızgın yağda kızartılır.
Kağıt havlu üzerine alarak fazla yağını süzdürülür,

Tarator sos için önce kuru ekmek rondoda iyice parçalanır, tüm malzemeyle karıştırılır. Yoğurt ve mayonez oranını zevkinize göre ayarlayabilirsiniz
Afiyet olsun




10 Temmuz 2016 Pazar

Kıvrım Tatlısı

Kıvrım Tatlısı

         Bayram tatlılarımızdan olan kıvrım tatlısı hakiki tereyağı ve tam kıvamında şerbetle harika oluyor, daha önce yaparken yufkayı açtıktan sonra içine de tereyağı gezdiriyordum ama ağır oluyor, tereyağını kızgın halde üzerine gezdirince hem tereyağının tadı geliyor hem de üzeri nar gibi kızarıyor. Kıvrımlarını fazla yapmamak gerek, hafif büzülse yeterli, limonun ayarını kaçırmamalı, şerbetinden limon tadı geliyor, birkaç damla da olsa yeterli şerbete, afiyet olsun, bayram sevinci her günümüzde ve içimizde olsun...
Malzemeler

Hamuru için:
3 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
Yarım kahve fincanı sirke(istediğiniz sirke olabilir,ben genelde üzüm sirkesi kullanıyorum)
1 çay kaşığı tuz
1 yemek kaşığı yoğurt
Aldığı kadar un
Açmak için buğday nişastası

İçi için;

Yarım kilo rondoda çekilmiş ceviz içi

Şerbeti için;

4 su bardağı şeker
3 su bardağı su
Yarım limondan biraz az limon suyu

Üzeri için
300-350 gram tuzsuz tereyağı

Hazırlanışı
kıvırma tatlıısı, bayram tatlısı, şerbetli tatlı, cevizli tatlı, burma tatlı
Kıvrım Tatlısı

Şerbeti için su ve şeker kaynamaya başladıktan birkaç dakika sonra limon sıkılır ve ılıması için bekletilir.
Hamuru yoğuracağımız kaba yumurtalar kırılır ve un hariç diğer malzemeler yumurtalarla karıştırılır, yavaş yavaş un konup yoğurmaya devam edilir.
Ele yapışmayacak kıvamda olan hamur uzunlamasına rulo haline getirilir, yumurta büyüklüğünde parçalar bıçakla kesilerek yuvarlanır ve yarım saat kadar hamur dinlendirilir.
Açma tahtasına nişasta serpilir, hamur incecik açılır, ceviz içi serpilir, oklavaya ucundan başlayarak sarılır, oklavadan çıkarmadan biraz büzdürülür, oklava çekilerek çıkarılır, kıvrım halindeyken yağlanmış fırın tepsisine dizilir.
Tepsi dolana kadar bu işleme devam edilir.
Tereyağı kısık ateşte köpüğü gidene kadar kaynatılır, bu sıcak haliyle kıvrımların üzerine gezdirilir.
Önceden ısıtılmış fırında üzeri nar gibi kızarana kadar pişirilir.
kıvrım tepsisi ılıdıktan sonra ve şerbet ılıkken dökülür, şerbetini çektikten sonra servis edilir
Afiyet olsun